30 yıl süren saltanatında 17 ülke fethetmiş, en güzel fethini ise 21 yaşında İstanbul’u alarak başarmış Fatih Sultan Mehmet’in vefatının yıl dönümü bugün. Cihan Sultanı, iki kıtanın ve iki denizin padişahı, aynı zamanda iki medeniyetin sahibi bir aydındı.
Yeni bir çağın öncüsü Fatih Sultan Mehmet, Molla Gürani tarafından eğitildi. Kur’an’ı hatim eden, okumayı çok seven, zeki ama bir o kadar da eğitilmesi kolay olmayan bir çocuktu. Yunanca, Arapça, Latince, Farsça ve İbranice öğrenmesinin yanı sıra edebiyat, tarih, matematik, coğrafya ve felsefe derslerini başarıyla almıştı. Fatih Sultan Mehmet, edebiyata düşkünlüğünü sadece okuyarak değil yazarak da ortaya çıkarmıştı. "Avni” mahlasını kullanarak yazdığı şiirler onun her konuda yetenekli bir genç olduğunu kanıtlıyordu.
“Yıldızlardan yücedir gözyaşı eşiğinde
Bu bulutlar ahımın dumanını kasdeder
Ey Avni beyti bozma bahsi ağyar eyleyip
Şiir o ki sadece cananını kasdeder”
Bunun yanı sıra matematiğe ve bilime düşkün olan Sultan, bu alanlardaki yeteneklerini mühendisliğe yansıttı. İstanbul’un fethinde kullanılan “Şahi” topları bizzat kendisi tasarlayıp bir mühendise döktürdü. Fatih Sultan, öğrendiği her bilgiyi devletin bekası için kullanabilecek bilgelikte bir padişahtı.
İstanbul’un fethinden sonra yapacağı en önemli şeylerden biri de onun bilgiye verdiği değeri destekliyordu. Yeni Çağ’ı başlatan padişah, Ali Kuşçu ile birlikte yapımı sekiz yıl süren ilk Türk yükseköğretim kurumunu İstanbul’a açtı. Sekiz bölümden oluşan bir medrese olduğu için adına "Sahn-ı Seman" denen bu eğitim kurumunda; İslam bilimleri, fizik, kimya, matematik ve en önemlisi astronomi dersleri vardı. Bu medresenin müfredatı da kurulumu da şu anki üniversitelerle kıyaslanabilecek kadar çağının ötesindeydi. 19 dershaneden oluşan medresede, her bir öğrenci 8 farklı müderristen ders alıyordu. Ali Kuşçu da bu müderrislerden biriydi.
Hocası Akşemseddin’in, “Dağ ne kadar yüksek olursa olsun, yol onun üzerinden geçer. Sen dağ olmaya heveslenme, asla gururlanma; yol ol ki, herkes senin üzerinden geçerken, sen dağların bile üzerinden geçesin”sözünü dinleyen Fatih Sultan Mehmet, yol olup hem dağların hem cihanın üstünden geçmeyi başarmıştır. Kendisi dölüm gününde saygıyla anıyoruz.